12 Kasım 2011 Cumartesi

A Clockwork Orange

Anthony Burgess’ın romanının sıcağı sıcağına perdeye uyarlanmasıdır.
    Biraz bilim-kurgu,biraz fütürizm,bir parça toplumsal eleştiri,biraz korku filmi, oldukça da kara mizah..  Bu film,  'En İyi Film', 'En İyi Yönetmen', 'En İyi Senaryo' ve 'En İyi Film Düzenleme' dalında olmak üzere toplam dört dalda Oscar adayı oldu. İngiliz aktör Malcolm McDowell'ın onlarca kez sahne tekrarı yapmasıyla tamamlanan yapım, aksi gibi görünse de, davranışlarından psikolojik sorunları olduğu net bir şekilde anlaşılan Alex'i, uzun vadede modern dünyayı anlatmakta.
     Film, baş karakter Alex'in kameraya asi bakışlarıyla başlıyor ve hemen ardından yanında ki üç arkadaşını ve ellerinde ki sütü görüyoruz.Anarşist bir çete kurup barda süt içen,beyazlar içinde ki karakterlerimiz tecavüzden hırsızlığa hatta insanları öldürmeye kadar birçok suçu işliyorlar. Bu filmde bol bol Ludwig van Beethoven 'ın 9. Senfonisi çalmaktadır. 




Aşırı şiddet içerdiği için çok fazla eleştirilmiştir bu film ancak  günümüz insanı için bu hiç de geçerli değildir.Belki dönemi için geçerli bir eleştiri olabilir ama günümüz sinemasında ki aşırı şiddet,televizyonlardaki hatta sokaklardaki şiddeti göz önüne alırsak bu filmde ki şiddet devede kulak kalır.

Dipnot: Bu film için yapılan bu çözümleme tabii ki yeterli değildir. İlerleyen yazılarımda tekrar filmin çözümlemesine yer verilecektir.